Seri Yorumu || Sevdiğim Tüm Erkeklere - Jenny Han (To All the Boys I've Loved Before)

Selamlar herkese.. Instagramda kısacık bir metinle yazıp, paylaşmak istemediğim bir seri yorumuyla geldim ama BAŞTAN UYARI: SERİ İLE İLGİLİ SPOILER İÇERİR YAZIM, ONA GÖRE!

Serinin Kitaplarına Yaptığım Yorumlar:
(Okumak için üstlerine tıklayın lütfen):
  1. Sevdiğim Tüm Erkeklere
  2. Not: Seni Hâlâ Seviyorum
  3. Şimdi ve Sonsuza Dek, Lara Jean

İnsanın yaşı kaça gelirse gelsin yine de vazgeçemiyor şu Highschool Musical kafasındaki romantik 'teenager' kitaplardan -ya da bir ben vazgeçemiyorum. Şimdi öyle çok yaşlıymışım gibi yazdığıma bakmayın sadece artık liseyi bitireli 4 yıl oldu ve tabi ki 'Lise çocuk işidir' triplerine girebiliyorum bazen :D. Neyse benim yaş bunalımlarım bugün konumuz değil. Konumuz harika tatlılar yapan ve bence müthiş güzel bir isme sahip olan 16 yaşındaki Lara Jean Covey ve film yıldızı gibi olan popüler, yakışıklı ve sporcu olan okul arkadaşı Peter Kavinsky'nin klasik gibi görünse de bence eğlenceli hikayesi. (bir cümleyle ne çok şey anlattım ya)

Olay şöyle başlıyor: Lara Jean her seferinde platonik olarak aşık olduğu erkeğe veda ederken sanki ona yazar gibi bir mektup yazar ve o mektubu bir kutuda saklar. Bu şekilde 5 erkeğe 5 mektup yazar. Bu mektupların sahiplerinden biri de yan evde oturan Josh Sanderson'dır ve sıkıntı şu ki Josh, Lara Jean'in ablası Margot'nun sevgilisidir. Birgün bu 5 mektup Lara Jean'den habersiz bir şekilde postalanır ve sahiplerine ulaşır. Lara Jean'de Josh onun kendisine hala hisleri olduğunu anlamasın diye mektup sahiplerinden bir diğeri olan, -başta da belirttiğim gibi yakışıklı, popüler, eski sevgilisi okulun en popüler ve cazgır kızı olan- Peter K. ile bir anlaşma yapar ve sevgiliymiş gibi numara yapmaya başlarlar...

Olay yukarıda anlattığım gibi basit ve anlaşılır :D.  Bana bu mektuplar konusu çok ilginç geldi ve hatta ben de hayatımdaki bir bölüm için bu mektup olayını kullanmaya başladım. Sadece kendinin bildiği mektuplar, çok hoş değil mi?

Seri boyunca benim kitabı bırakamama sebeplerimden biri kitabın Song kızları, yani üç kız kardeşin arasındaki muhteşem ilişki ve dinamik. Benim kız kardeşim yok ama Song kızları beni özendirdi.

İkinci sebep: kitabın erkekleri. Evet tip olarak zaten hoşlar ama karakter olarak hepsi çok sevimli ve ince değiller miydi? Hele Peter K. beklediğimden çok daha romantik ve mükemmel bir erkek arkadaş çıktı. Her kitapta gözümdeki değeri yükseldi diyebilirim. Ama yine de bütün alkışları Peter'ın toplamasına izin veremem. Çiçeğim, havalı isimli ve doyamadan gitti dediğim diğer mükemmel erkek karakter: John Ambrose McClaren.

Kendisi sahneleriyle gönüllere taht kurdu kolaylıkla.

Seride bayıldığım bir yer: Belleview ismindeki huzurevi. Orada kalan yaşlılardan biri olan Stormy karakterine ise son anına kadar hastaydım. Kokoş, çapkın ve dolu doluydu. İlham verici bir karakter olmuş diyebilirim.

Seriyle aşk yaşatan üçüncü sebep: Lara Jean'in Tatlıları. Yani sırf o tatlılar için bile tüm seriyi tekrar okuyabilirim. Çeşit çeşit kekler, kurabiyeler vb. tarifler yapıp durdu seri boyunca ve muhtemelen unutmazsam yazarın bu tarifleri nerden aldığını araştıracağım. (öğrenirsem İnstagram'dan haber veririm)

Açıkçası Lara Jean'in de Peter'ı bu tariflerle tavladığını düşünüyorum, boşuna dememişler erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer :D Şaka bir yana naneli kurabiye, kar topu görünümlü kremalı kek gibi güzel fikirleri kafama yerleştirdiği için bile bu kızı çok seviyorum.

Seri boyunca gerek komik gerek romantik gerek duygusal birçok olay oldu ve tüm bunları okurken kendimi Lara Jean'in dünyasında kız kıza vakit geçiriyor gibi hissettim sevgili okur. İtici karakter neredeyse hiç yoktu diyebilirim. Lara Jean ve hayatıyla birlikte kenara yazdığım bir sürü tüyom oldu ki bence bu da kitabın hayatıma kattığı bir şeyler olduğunu gösteriyor.

Şunu da belirtmeliyim ki: son kitap, ilk iki kitaba göre gereksiz kalıyor. Kötü değil ama devam edilmeli miydi emin değilim. Yazar da böyle düşünmüş olacak ki; Teşekkür kısmında bu kitabı yazmayı beklemediğinden bahsetmiş.

Biliyorsunuzdur, kitap Netflix tarafından filme de uyarlandı. Açıkçası ben Lara Jean'i, Lucas'ı, bitanem John Ambrose McClaren'ı ve Geneive'yi oynayan oyuncular hariç hemen herkesi beğendim. Hele ki Peter'ı oynayan Noah'cığımı ve Josh'ı oynayan Israel'ciğimi. Harika çocuklar gerçekten, insanın tam hayalindeki gibi, mektup yazılmayı hak eden tipler. Galiba filme bir de devam çekilecekmiş ama zaten kitabın tamamını yansıtmadıkları için ben pek film işini onaylamıyorum.

Son olarak hadi tekrardan Yüce Kavinsky'den bahsedelim. Unutulmayacak Kitap Erkekleri listesine adını yazdırdı bir kere Peter. Özellikle son kitapta, erkek arkadaş piyasasına yeni bir soluk, başka bir boyuttan sevimlilik, mükemmellik, romantiklik ve serserilik kattı kendileri. Lara Jean'in evindeki benimsemiş halleri, kendini aşırı beğenen halleri, hata yaptıktan sonra attığı özür mesajları, müthiş sürprizleri, gizli romantik tarafı, sürekli çabalaması ve aşık halleri her kitapta daha da gelişti adeta ve son kitapta mükemmel bir Peter Kavinsky vardı, yakışıklılığı ve popülerliği de cabası.

Evet dostlar, güzel ve fikre ihtiyaç duyduğumda tekrar okuyacağım bir seri oldu benim için Sevdiğim Tüm Erkeklere. Mektupla başlayan ve güzel bir gençlik yaşantısı sunan bu tatlı hikayeyi bir anıymış okudum diyebilirim. Ayrıca Lara Jean ve Peter'da çok sempatik bir ikiliydi diyor ve yorumları size bırakıyorum.


Oralardaysanız hayallerinizi ve kitaplarınızı kapın gelin :)

Yorumlar

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *