Çarpıcı uzun öyküleriyle edebiyata dünyasında -özellikle modern edebiyatta- çok büyük bir kitle yakalamış olan Zweig'in öykülerini uzun zamandır merak ediyordum. Sonunda kendisi ile tanışabildim ve bugün bile etkisinin nasıl bu kadar güçlü olduğunu artık anlamış bulunuyor ve kitapların yorumlarına geçiyorum:
Bir Çöküşün Öyküsü - Stefan Zweig
Bu son derece çarpıcı çöküş öyküsü, XV. Louis döneminde Fransız sarayında epey etkili olmuş aristokrat bir kadının gerçek yaşamına dayanır. Madame de Prie günün birinde gözden düşer ve kral tarafından Normandiya’ya sürülür. İktidar sahibi ve ilgi odağı olduğu hareketli ve eğlenceli Paris günlerinden sonra, ne kadar süreceği belli olmayan, kendisiyle baş başa kalacağı bir sürgün dönemi beklemektedir onu. Ancak iktidar savaşları, entrika ve eğlenceden ibaret boş saray hayatı varoluşuna anlam katan tek şeydir. Hem kendini hem çevresindekileri sürekli kandırma eğilimindeki bu sığ ve kibirli kadın, malikânesinde gösterişli eğlenceler düzenleyerek Paris’teki hayatını yeniden canlandırmaya çalışır. Giderek mantıklı düşünme yetisini bütünüyle yitiren Madame de Prie, yeniden bütün dikkatleri üzerine çekebilmek için inanılmaz bir plan yapar.
Puanım: 9/10
Bu kitap oldukça kısa ve kısa olduğu kadar da gerçekti. Madame de Prie aslında hepimizden bir parçaydı. Daha doğrusu karanlık ve güçsüz olan tarafımızdı ki bu da durumu daha çarpıcı kılıyor. Okurken hiç sıkılmadım diyemem beni sıkan bazı yerler de oldu ama gerçekçiliği istemsizce ilgimi çekti. Eleştirilmiş gibi hissettim okudukça. Belki de bu yüzden sonu beni çok üzdü. Kesinlikle ders alınacak bir eser.
Satranç - Stefan Zweig
Kitapta New York’dan Buenos Aires’e gitmekte olan bir yolcu gemisine binen sıradan bir satranç oyuncusunun, yeni dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic ve hayli zamandır satrançtan uzak kalmış bulunan satranç ustası Dr. B. ile aynı gemide rastlantı sonucu yollarının kesişmesini anlatıyor.
Puanım: 9/10
Stefan Zweig okuması çok rahat bir hikayeci. Okurken sizi içine çeken bir anlatım tarzı ile başta ilgisiz olsanız bile, ilerledikçe merakla sayfaları çevirmenize neden olur. Satranç da tam olarak benim için tam olarak böyle bir öyküydü. Konusu itibariyle (satrançla pek alakadar olmamamdan dolayı) ilgimi çektiğini söyleyemem. Okumaya başlarken beni motive eden yazara olan güvenimdi. Okudukça beklediğimden çok daha başka bir boyuta taşındı hikaye. Hatta açık olmak gerekirse okumak için bu kadar ertelediğime pişman da oldum. (Önyargı sadece sizi bir şeylere geç kalmaya zorlar, başka da bir faydası olmaz.)
Özellikle gizemli karakterimiz Dr. B. karakterini işlerken Zweig, bizlere psikoloji dersi vermiş gibiydi. Büyük bir ilgiyle okudum, hayran kaldım. İlk görüşte kibriyle ve egosuyla itici bir izlenim bırakan Czentovic karakterine -Zweig'ın bize anlattığı kadarıyla öğrendiğim geçmişini de göz önünde bulundurunca- istemsizce empati kurdum. Hatta kendisi okudukça hüzünlenmeme sebep olan bir karakterdi diyebilirim. [Aslında bahsetmeye pek gerek yok ama kitaptaki İskoç karakteri çok sevdiğimi dile getirmek istiyorum çünkü tüm o enerjisiyle, yaşam tutkusuyla tam bir İskoç'u yansıtır nitelikteydi ne eksik ne fazla.]
Anlatımda yine Shakespeare'deki gibi bir karamsarlık, umutsuzluk vardı. Sonradan yazarın hayat hikayesini okuyunca ikisinin de farklı sebeplerden doğan ama eserlerinde benzer sonuçları taşıyan travmaları olduğunu öğrendim. Nazi döneminde, aradığı huzuru bulmak için Güney Amerika'ya göç eden Zweig ve eşi, buna rağmen yaşamaya tahammül edecek kadar bile bir ümide sahip olmadıkları için beraber intihar etmiş. Satranç da o intihar öncesi psikolojiyle yazılmış bir eser. Bunu öğrenince herbir satır daha farklı bir derinlik kazanıyor, herbir olay daha anlamlı geliyor.
Bitirmeden önce bahsetmek istediğim tek bir nokta kaldı o da Ahmet Cemal çevirisinin mükemmelliği. En az hikayenin kendisini okumak kadar zevkliydi onun notlarını da okumak.
Yorumlar
Yorum Gönder
- Arkadaşlar yorumsuz bırakmayın lütfen; ama kaba ve rahatsız edici kelimeler ve konularda da yorum yazmayın !
-Yorumlarınıza en kısa zamanda hep cevap vermeye çalışacağım :)