Herkese merhabalar :) Bugün bir diziden beklediğim hemen her şeyi içeren çok sevgili Hotel Del Luna'dan bahsetmek istiyorum.
Adı: Hotel del Luna | 호텔 델루나
Tür: Romantik, Fantastik
Yılı: 2019
Bölüm Sayısı: 16
Ülke: Güney Kore
Konusu:
Dizi, Seul’un şehir merkezinde bulunan ve müşterilerinin yalnızca hayaletlerin olduğu 'Hotel del Luna' adlı gizemli bir otelde geçmektedir. Bu otelin CEO’su (IU) yaptığı büyük bir hatadan dolayı lanetlenerek 1000 yıldan fazladır, bu otelde yaşamak zorunda kalmıştır. Bir gün, bir adam (Yeo Jin-Goo) beklenmedik bir şekilde bu otelde yönetici olarak çalışmaya başlar. (guneykoresinemasi.com)
Puanım: 9/10
YORUM
Her şeyden önce konusu direkt kendine çekti beni. Öyle ki okuyunca 'E ben direkt bunu izleyeyim!' dedim. Ama konusunu bilmeden önce de çok merak ettiğim bir diziydi Hotel Del Luna. Başrolde oynayan IU ile hiçbir yerde denk gelememiştim, kadını uzaktan tanıyordum resmen bu nedenle. Diziyi izleme listeme almamdaki ilk sebep onunla tanışmaktı. Sonradan dizinin diğer başrolü olan Yeo Jin Goo'ya da görünce ilgimi çekmedi desem yalan olur. Böyle klasik Kore erkeğinden daha, nasıl desem kemikli gibi narin bir yüzü var. Bu farklı aurası nedeniyle kendisini izlemeyi çok istiyordum. Üstüne bu muhteşem konu da eklenince, hemen oturdum izledim.
Dizi fantastik dizi arayanlara da fazla fazla cevap veriyor, gerilim arayanlara da. Çok dengeli bir ölçüde romantik komedi de var dram da. Her şeyden fazlasıyla tatmin edici bir miktarda var. İzlerken çok güldüm, çok ağladım, meraklandım, bayıldımm.
Bayıldığım o kadar çok detay var ki... En sevdiğimden başlayayım en iyisi: IU.
Önceki yapımlarını bilmem ama Hotel Del Luna'nın sert sahibi Jang Man Wol karakteri IU için yazılmış gibiydi sanki. Mükemmel bir eşleşme. Kendine has üslubu, muhteşem mimikleri, her sahnede hayran bırakacak kadar harika giyinmesi ve güzelliğiyle IU döktürmüş resmen. Son derece güçlü bir kadın karakterdi, her sahnede ezici bir gücü vardı resmen. Yine de çocuksu şımarık tarafını da arada göstermekten kaçınmamıştı (şu hayranı olduğu ünlü ile ilgili sahneleri çok eğlenceliydi). Şuanda favori KDrama kadın karakterlerinde benim için 1. sırayı The Legend of the Blue Sea dizisinde Shim Chung karakteriyle döktüren Jun Ji Hyung ile paylaşıyorlar (ikisi de o kadar güçlü ki kimin kimi alt edeceğini kestiremiyorum).
'Başrol kadın karakteri bu kadar sevdin de, erkek karakterden ne haber?' dediğinizi duyar gibiyim. Durun durun tam da ondan bahsedecektim şimdi. Yeo Jin Goo'yu ilk defa Goo Chan Seong karakteri ile izledim ve diziden sonra çocuğu o kadar beğendim ki gittim üstüne bir hayran sayfası açtım (evet, bunu yaparken bir an bile tereddüt etmedim, konu oppalarım olunca kimse sevgimi sorgulamaya kalkmasın). Jin Goo'nun yakışıklı bir yüzü ve ekranda çok karizmatik duran bir sesi var, bunlar güzel özellikler ama asıl etkileyici olan oyunculuğu. Kimisi donuk bulmuş oyunculuğunu bu dizide hatta IU ile arkadaş oldukları için ekran da bir çift olarak kimyalarının pek iyi olmadığını düşünenler de var. Açıkçası ben hiçbirine katılmıyorum. Her şeyden önce bu çocuk her hissi bakışlarıyla geçirebilmişti bize, kaldı ki Goo Chan Seong'un zaten biraz sıkıcı bir karakteri var. Adam hayatı boyunca bilmediği bir şeyden kaçmış ve kariyerine odaklanmış birisi. Ama buna rağmen iyilik yaparken ki halleri, korkaklığı ve deli cesareti, ağlaması (en çok da ağlaması, ah ahh), aşık oluşu, eğlenmesi... vs. bütünüyle çok tatlı, insanı hiç yormayan keyifli bir karakter çıkmış ortaya. Özellikle Harvard'da aldığı eğitimin hemen her bölümde vurgulanması o kadar komikti ki :D Bu nedenle Yeo Jin Goo da neredeyse IU kadar beni kendine hayran bıraktı. İkisini de bundan sonra takip ederim muhakkak.
**DİKKAT SPOILER VAR ONA GÖRE, HENÜZ İZLEMEDİYSENİZ SPOILER SONU YAZISINA KADAR İNİN AŞAĞIYA LÜTFEN!!!
Dizi de bir geçmişten gelen bir ikinci erkek sendromu riski vardı. Ama neden bilmiyorum kızın ilk aşkı olan çocuğa bir türlü ısınamadım hatta Goo Chan Seong'un onun reankarnesi olmasından ödüm koptu (neyse ki güzel bir ters köşe olduk orada, çünkü baya bizi ikisinin aynı kişi olabileceğine ikna etmişlerdi). Sonradan o çocuğa da çok üzüldüm; ama kızın Chan Seong'u tercih etmesine çok çok sevindim.
Normalde bu reenkarnasyon olayı bana sevimsiz geliyor, tadı kaçıyor gibi hissediyorum ama burda güzel bağlanan noktalar vardı. Man Wol'ün geçmişinden parçaların bağlantı noktasının Chan Seong olması güzeldi.
Son demişken, tamamen beklediğim yoğun toz pembe son hayallerime de senaristler limon sıkmışlar sağ olsunlar. O son birkaç bölümde -hele son bölümde- abartısız olarak canım çıktı ağlamaktan. Goo Chan Seong ağladı ben ağladım. Ah aah, zor zamanlardı. Bu hayatta kavuşamamaları ama sonraki hayatta direkt birbirlerini bulmaları beklediğim gibi olmasa da olabilecek en mantıklı mutlu sondu aslında. Sonuçta 1000 yıllık bir lanetle yarım bir şekilde yaşayan Man Wol'ün dünyada kalmaması gerekirdi. En uygunu sonraki hayatlarında iki yaşayan insan olarak bir araya gelmeleriydi.
**SPOILER SONU
Dizide yan karakterlere de farkında olmadan bağlandıkça bağlanmışım, bir bakmışım onların hüzünlü sahnelerinde de ağlıyorum :D Yan çift biraz mantıksız geldi bana (detaylı düşününce mantık hatası direkt) ama yine de herkes sevimliydi.
Ayrıca dizinin OST albümünde çok iyi sanatçılarla çalışılmış, özellikle Punch'ın Done For Me'si ve Paul Kim'in So Long'u son zamanlarda duyduğum en iyi OST şarkılarıydı (buraya da albümü bırakıyorum). Harika bestelerle ve muhteşem bir dekorla o mistik havayı yansıtma da çok başarılı olunmuş. Otel fikrini çok sevdim zaten, sadece otel genel olarak daha işlek gösterilseydi keşke. Beklediğim kadar cıvıl cıvıl bir ortam yoktu ama yine de masalsı bir yönü vardı.
Aman be Hayalperest, hiç mi kusuru yok bu dizinin diyorsunuz haklı olarak: Vardı tabii.
Öncelikle neden bu kadar uzun bir dizi yapılmış anlamadım. Ben sevdiğim ve her bölüm olaylar yoğun olduğu için hiç sıkılmadan izledim ama yine de dizi çok uzundu. Bölüm sayısı 16 evet ama her bölüm 1 saatin üzerindeydi. Hatta birçok bölüm ortalama bir film uzunluğundaydı, bu da neredeyse toplam 10 - 11 film izlemek demek, cidden çok fazla.
Bir başka problem özellikle dizinin ilk yarısındaki anlamsızca hızlı geçiş yapılan tuhaf çekim tekniğiydi. Saçma sapan bir entrika dizisi izliyor gibi hızlı hızlı karakterlerin her açısını çektikleri sahneler vardı, izlerken beni çok rahatsız etti. Sonradan ya onlar da durumu farkedip değiştirdiler bu tekniği ya da benim gözüm alıştı ve anlamamaya başladım.
Son olarak da fantastik tür olduğu için normal kabul edilse de benim çok saçma bulduğum 'Tanrı Sistemi'. Burda tanrı olarak gösterilen karakterlerin hepsi o kadar beceriksiz, yetersiz ve gereksizdi ki izlerken sinirlerim bozuldu. (Hele bir Kuyu Tanrısı olayı vardı ki akıllara zarar bir derecede acınasıydı)
Genel olarak bu kutsal olarak geçen varlıkların hepsi çok acizdi bu da durumu mantıksız kılıyordu. (Azrail çok komikti ama hakkını yemeyeyim)
Eveet benden bu kadar, içimi döktüm de rahatladım resmen. Genel olarak diziyi çok sevdim, güzel konulara değinip, faydalı mesajlar barındırıyordu. Arada eski bölümlerine göz atabilirim deyip diziden bir iki kesit bırakıyorum aşağıya. Görüşmek üzere :")
Bu sahne ef-sa-ney-di! Hem gerildim hem heyecanlandım, aşka geldim. Şaşkınlıkla birkaç kere tekrar ede ede izledim.
Bu sahnede içim gitti. O nasıl güzel ağlamaktı Yeo Jin Goo, hiç mi acımadın senle birlikte ağlayan bana :"(
Şu tarza, zerafete bakın. Çok daha iyilerini bulacaksınız hatta dizide emin olun.
İkisinin araba kavgaları müthişti. ^^
Şu sahnenin mükemmelliğini anlamak için direkt izlemenizi öneririm. İzleyenler beni anlayacaktır.
Finalde tahminime göre olası bir 2. sezonun haberini veren şöyle bir ek sahne vardı (spoi olmaz bu rahat olun). Açıkçası Man Wol'ün erkek versiyonu gibi görünen bu karakteri de izlemek isterdim. Ama muhtemelen devamı gelmeyecektir. Bu olay bir döngü sürekli birisi otelin yeni sahibi olacaktır.
Diziyi bitirirken tam olarak şu haldeydim:
Bu çocukla da fena bağ kurdum, pek sevimliydi. Ayrılmak çok zor oldu benim için :((
Görüşmek Üzere ^^
Yorumlar
Yorum Gönder
- Arkadaşlar yorumsuz bırakmayın lütfen; ama kaba ve rahatsız edici kelimeler ve konularda da yorum yazmayın !
-Yorumlarınıza en kısa zamanda hep cevap vermeye çalışacağım :)