Kitap Yorumu || Kaplan Prens - Iris Johansen

 Herkese merhabalar. 🤗 Okumayı bu sabah bitirdiğim, 570 sayfalık sürükleyici historical kitabım Kaplan Prens'in yorumuyla sizlerleyim.


Kitaba puanım 6/10
Şimdi diyeceksiniz ki, madem sürükleyiciydi neden 6 puan verdin? Hemen açıklayayım, kitap benim beklediğim gibi çıkmadı. Yanlış tahmin yürüttüm ve maalesef hayal kırıklığına uğradım. Ayrıca puan kırmamı gerektiren birçok durum oluştu ki hepsini açıklayacağım.☟ Konusu İskoç bir altın avcısı olan Ruel, Amerikalı genç ve demiryolu yaparak hayatını geçindiren Jane, sakat bir Çinli olduğu için kendini dünyadan soyutlayan Li Sung, Türkiye'den getirilen ve kendini bir sanat tanrısı olarak gören, altın düşkünü, yakışıklı Kartauk ve yıkım tanrıçası Kali'nin oğlu olduğuna inanan, altın sevdalısı, sadist Hintli prens Abdar'ın yollarının Kasanpore'da kesişmesi ve hayatlarının birbirine bağlanması. (Yalnız konuyu çok güzel açıkladım di mi?😂) Konudan da anlaşılacağı üzere kitapta birçok milletten karakter ve mekan var ve bu yüzden ben de karşımda bir Indiana Jones tadında bir hikaye bekliyordum.👳Ama maalesef kitap öyle çıkmadı macerası düşük, duygusal klasik historical romanı çıktı.

Kitap 500 sayfa olmasa da olurmuş dediğim de oldu ama yazar neyseki sürekli bir olay yaratmıştı ki bu da ara vererek de olsa okumama sebep oldu. Fakat bu olayların büyük kısmının sonucunun beni tatmin etmemesi de ayrı bir durumdu.😶 Kitabın basımında da içeriğinde de hatalar mevcuttu. Mesela yayınevinden kaynaklı mantıksız cümleler, yazımda hatalar vardı.😑 Aynı şekilde yazar da mantık hatalarına düşünce bazı noktalarda sinirlendim haliyle.😤 (Mesela Kartauk'un Türkiye'den gelmesi imkansız çünkü o dönem Türkiye yoktu Osmanlı vardı!)

Karakterleri incelemek gerekirse kitap erkek karakter ağırlıklı olsa da hiçbir şekilde tatmin edici bir aşk üçgeni yaşanmadı.😢Bunun yanında anlamsızca duygu geçişleri yaşayan Ruel, her şeye rağmen tatlıydı. Ve Jane de oldukça sevdirdi bana kendini. Zaten bana hemen Virginia Henley'nin Kalp Hırsızı'nda ki kızıl saçlı Jane'i hatırlattı ki onu da çok severdim.💙 Ama benim için her zaman yan karakterler önemlidir. Mesela Kartauk, benim için favori olma yolun ilerleyebilme potansiyeli taşırken yine yazarın yüzünden içi boş çıkan bir adam oldu.😢(Sırf bunun için bile yazarı affedemeyeceğim)

Li Sung başta sevimliyken yaptığı dramla keşke ölse dediğim bir karaktere dönüştü.😶 Dilam kesinlikle baya güldüren sağlam bir karakterdi ama başta o da iticiydi.

Gelelim ennn itici karaktere: Margaret. Nasıl gıcık nasıl hayallerimi elimden aldı. Hiç sevmedim kendisini. Ayrıca yazar yine tatlı bir karakter olan Ian'a çok büyük haksızlık yaptı.

Son olarak maalesef yazarın elinde çok kullanışlı bir kötü adam vardı ama onun da içini boş çıkardı. Daha çok olay olabilirdi maalesef onu da yapmamış. 😫

Sonuç olarak kitap bir historical olarak fena değildi ama beni büyük hayal kırıklığına uğrattı.

Yorumlar

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *