Çok Mu Çok Seviyoruz? || Chuck Bass

Herkeslere benden koccaman bir merhaba:)) Girişten de anlayacağınız üzere, üzerimde gereksiz bir fazla mutlu olma durumu taşıyorum. Yine hüzünle belirtiyorum ki bu aralar kitap yorumlama modunda olduğum da söylenemez. Bunun yerine farklı alanlarda post hazırlamak ama yine konunun kitaplarla ilgili olmasını istiyorum:)) -hayır, hiç tuhaf değilim;)-

Neyse işte ben böyle bir boşluk içindeyken, dün sayfanın birinde kazaran Gossip Girl dizisi ile ilgili bir şeyler gördüm. Eh tabi Gossip Girl denince de aklıma ilk olarak hemen Chuck Bass geldi. Yani kimin aklına direkt o gelmez ki? Kitapları ve dizi uyarlaması da çoktandır bittiği için çoğunluğun bildiği bu seriye karşı bir özlem duyduğumu ve yine de blog da Chuck Bass gibi karakterle ilgili yazılar yazmam gerektiğini hissettim. Ama hangi başlıkta olmalıydı? Ve işte ilham perilerim bir anda yardımıma yetişti ve ben de Çok Mu Çok Seviyoruz? diye bir başlık altında kitaptan uyarlama dizi-filmlerde ki hani şu asla unutmadığımız çok sevdiğimiz karakterlerle ilgili yazabileceğim yeni bir bölüm açmaya karar verdim. Hem de paylaştığım alıntıların da siz uğraşmayın diye çevirilerini yapıp görselin yakınına yazdım -seviliyorsunuz ona göre hee ;) - Üff ne uzattım yaa, sıkıldım ben hadi artık Chuck Bass'tan bahsedelim ;))

NOT!! Dizi veya kitabı daha tanımayanlar için spoiler içerir!!!





GÖRSEL: Kırık bir burun, kırık bir kalpten iyidir.

Öncelikle belirteyim ben kitaplarını henüz okumadım -belki ileride okurum- ama diziye oldukça hakimim. Resmen ortaokul ve liseye farklı bir bakış açısından bakmama sebep oluyordu bu Yukarı Doğu Yakalılar. Şimdi ise bu fenomenin en anormal ama en dikkat çekici üyesinden bahsedeceğim: Chuck Bass (aslında orijinal adı Charles). Kendisi kitapta yan karakter olsa da dizide kesinlikle bir başrol ve stil ikonu. Bu da ona ilgi duymamızı sağlıyor ama Chuck ı ayıran temel şey onun kendine has ilginçlikleri, karakteri ve alışkanlıkları. Her yönüyle diğer karakterlerden bağımsızım diye bağıran Chuck, aynı zamanda Blair e deli gibi de aşıktır. Ama yine de aşık bir karakterden beklediklerimiz Chuck Bass da yoktur. Aslına bakarsanız, Chuck Bass orjinal bir kötü çocuktur. Ama yine anormal bir durum söz konusu: Blair de kötü bir kızdır.


 Görsel: Eğer iki insanın birlikte olması gerekiyorsa, eninde sonunda kendi yollarını bulacaklardır.

Şimdi tek tek inceleyelim de anlayalım çok mu çok seviyormuşuz bu Chuck Bass 'ı.



Görsel: Aşk hemen kaybolmaz!

Bir kere, şu gerçekle yüzleşelim: Chuck ı Chuck yapan ve onu sevmemizdeki en önemli faktör onu canladıranın Ed Westwick olması. Kaldı ki ben kitabı okumadığım için, Chuck ı Ed Westwick dışında düşünemiyorum bile. Adam kesinlikle Chuck Bass olmak için doğmuş sanki :DD

Yakışıklı bir karakter olmasını bir kenara bırakıp, karaktere ve davranışlarına bakalım:



Görsel: Benim en büyük kabusum, beni seven kimsenin olmamasıdır.


#  Chuck Bass bir başrolden beklenen, iyilik, terbiye, mütevazilik gibi iyi duygulardan kesinlikle yoksun biri. Bu da onun ilginçliğinin temel taşlarından. Şöyle ki, kendisi inanılmaz zengin Bart Bass ın oğlu ve annesi de onu doğururken ölmüş.




Görsel: Endişelenme. Ben seni koruyacağım.
Senin için herşeyi yaparım.


Ayrıca babası ona karşı hep soğuk olduğu için Chuck oldukça rahat büyümüş bir karakter. En yakın arkadaşı Nate dir ve ona Nathaniel (yani orjinal adıyla) diye seslenen tek karakterdir. Kadınlara ve paraya düşkünlüğünden dolayı, başlarda tamamen iğrenç bir herifti diyebiliriz. Sonrasında ise kendisinden birazcık mini minnacık daha iyi kalpli olan Blair Waldorf la ilgilenmeye başlar. Ama aslında ona aşık olmuştur. Birbirlerine meydan okumalar, arkalardan iş çevirmeler, kandırmalar derken bunlar bir süre hep böyle oluyorlar. Ama yine gariptir ki tüm bu atışmalara rağmen, Chuck hep Blair in zor anında yanında olmuş ve ona destek vermiştir. Eh, durum böyle olunca acaba o kadar da kötü değil mi demeye başlıyorsunuz. Zaten babası da ölünce Chuck, artık yalnız ama statüsü yüksek güçlü bir iş adamı profiline kayar. Ayrıca Blair e duyduğu aşk da onu zamanla daha iyi biri haline getirir. Ve en son kendi kendinize şu sormanıza neden oluyor: Ben bu çocuktan nefret ederken, şimdi nasıl bu kadar bağlanabildim? İşte bu yüzden Chuck Bass anormal bir karakter: çünkü kötü karakterlerin bu denli sevilmesi nadir görülen bir durumdur. (bkz: Joker)

#  Evet genel karakterinden bahsettik sıra geldi, aşık hallerine. Beklenenin yine aksine Chuck tam bir romantik. (Muhteşem bir sevgili, hatta ileride eş) Yani bu da Blair den nefret etme sebebi yaratıyor diyebiliriz. Ayrıca oldukça da sadık biri, sezonlarca sevdi Blair 'i kendisi ve hatta onu sevdiği için ondan vazgeçmişliği bile var :(( - yani hem zengin hem züppe hem karizmatik hem de yetmezmiş gibi fedakar bir aşk çocuğu - Başlarda Chuck ın yarattığı profil tam bir Womanizer yani çapkın da olsa, aşık bir adam profilinde de kesinlikle oldukça başarılıydı. Tuhaf olan bir çok kez Blair den uzaklaşmış, başka kızlarla olmuş hatta aşık da olmuştur. Ama tilkinin dönüp dolanacağı yer yine kürkçü dükkanı olduğundan bir de Blair in o kızlardan bir güzel kurtulmasından dolayı sonunda yine hep Blair le olmuştur. Neyse ki en sonunda evlenip mutlu olurlar ve Henry adında bir oğulları olur. Ama bir insana babalık da mı yakışır, bir çocuk bu kadar mı babasına benzer yaa *o*
(Baştaki resimdeki çocuk oğlu Henry)

#  Şimdi ise en eğlenceli kısma yani Chuck Bass kendine has asıl özelliklerine:

1- I'm Chuck Bass... Eğer bu cümleyi duyuyorsanız hemen sesin olduğu yere gidin, çünkü Chuck Bass tüm karizmasıyla orada demektir. Özgüven dolu bir karakterden beklenen bir anormallik. Bu basit cümle Chuck Bass i anlatmak için en uygun cümle. Kendisinden bir açıklama beklendiğinde sadece 'I 'm Chuck Bass' diyerek olayı bitirir. Hatta okul mulakatlarında onu neden seçmeleri gerektiği sorulduğunda cevap: I'm Chuck Bass olmuştur. Buda görseli:



u da hareketli hali:))


Görseldeki diyalog:
- Ve sen?
- Ben Chuck Bass, onun hayatının aşkı.
-Başkası sadece zaman kaybıdır.
-Chuck, eve git.


2- Konuşma tarzı... Eğer Chuck Bass ın konuşmasını bir kere dinlerseniz, hemen büyüsüne kapılıverirsiniz :)) Çünkü ağır ağır konuşup, muhteşem bir İngiliz aksanı kullanan Chuck, bu muhteşem konuşma yetmezmiş gibi bir de herkesle kendine has olan bir ses tonu kullanıyor, ki bu da bizim 'yatak odası' sesi diye adlandırdığımız, tok ve havalı bir ses tonu. Tüm bunlar birleşince + konuşurken gözlerini kısarak bakması Chuck Bass ın konuşurken muhteşem olduğunu farkettiriyor :))


3- Limuzin... Evet Chuck Bass dendiğin de içinde her şeyi yaptığı, tüm o New York sokaklarında dolaştığı limuzinini hatırlamayan yoktur herhalde. Muhakkak camını açar Blair e bulaşır veya camdan bakıp telefonuyla konuşurdu. O ev kadar büyük limuzini de anmadan geçmeyelim:))

4- Atkı... Daha sonralarda vazgeçmiş olsa da ilk zamanlarda, Chuck Bass ın okul tarzının vazgeçilmezi taktığı siyahlı kırmızılı atkısıydı :)) Atkısını bile kendi şartlarında belirlemiş bir karakterdi yani:))

5- Özel dedektif... Eh elbette böyle anormal bir karakterden beklenen bir şey de(?) özel bir dedektifinin olmasıydı ki o da vardı. Hatta yetmezmiş gibi telefonunun hızlı arama tuşuna özel dedektifini kaydedip farkını ortaya koymuştur.


6- Renkli Takımlar... Size onun bir stil ikonu olduğunu söylemiştim. Ama yine ve yine tuhaftır ki, onun giydiği renkli takım elbiseler, kıyafetler bir tek ona yakışıyor. Yani bir başkası giyse muhtemelen hayattan soğurduk :DD

Hatta kendisinin damatlığı bile, oldukça marjinaldi. Toz pembe ayakkabılar ve mavi yakalı beyaz bir takımdı ama yine de çoook yakışmıştı.



 7- (ay ne uzun liste oldu yaa) Cadde yürüyüşleri... Aslında bunda bir anormallik yok ama Chuck Bass ı özel kılan yine cadde de ki tarzıydı. Havalı bir palto, ve deri eldivenlerle kendisi, köpeği Monkey i sürekli yürüyüşe çıkarırdı. (kendisine bu köpeği Dan vermişti ve resmen Chuck ın sağ kolu gibi sürekli yanında olan bir köpekti bu:))

8- Ev halleri... Chuck Bass in farkı evinde de sürüyordu kendisinin sabahlıkları ve pijamalı halleri de görmeye alışık olduğumuz bir durumdu. Elinde de muhakkak viskisi olurdu ve bu da benim sabah rutinim diye bağırırdı resmen.


Evett bunlar dışında da muhtemelen daha bir şeyler vardır ama benim unutamadıklarım bu kadardı. Aynı zamanda çok zeki ve komik de bir karakter olduğu için Chuck Bass her zaman bizi eğlendiren bir karakter olmuştur diyor ve sözü onun çok sevdiğimiz fotolarıyla Çok Mu Çok Seviyoruz yazımı sonlandırıyorum:))

Burada zamanla olan değişimini görebilirsiniz:))








Görselde ki Diyalog:
- Sebep olduğum acı için özür dilerim.
Ve biliyorum bunu geri alamam, ama hatamı telafi etmek ve denemek istiyorum. Hayatımın geri kalanını alsa bile.







Görsel: Hayat seninleyken asla sıkıcı olamaz.



Evett sizin Chuck Bass ile ilgili görüşleriniz nelerdir?? Ayrıca yeni bölümü sevdiniz mi ve eğer sevdiyseniz başka hangi kız veya erkek karakterlerle ilgili post hazırlayayım???





Bugün de hayatınızda bol bol hayaller ve kitaplar olması dileğiyle...


!!!Bu yazıyı "Bir Hayalperestin Kütüphanesi" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, iznim olmadan alınmış, ÇALINMIŞTIR!!!


Yorumlar

  1. sevilmez mi bu dizi yaaa. bak skins ve skam adlı iki dizi var lise dizileri. bi bak istersen. bu yazın da master tezi gibi olmuş he :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler utandırdın ya master falan:) Tabi zaman bulursam muhakkak izlerim bu önerdiklerini yeter ki zaman bulayım:)) Bu arada yarın çok tatliş bir etkinlikle gelicem hazır olun ve muhakkak katılın yoksa fena yaparım sizi !!! ;))

      Sil
  2. Diziyi izlemedim ama delisi olan bir arkadaş vardı sağolsun izlemiş kadar oldum bu adamı görür görmez maşallah diyorum hemen :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dimi dimi?? İnan benimde sürekli nazar değmesinden korktuğum bir karakterdir kendisi:))

      Sil

Yorum Gönder

- Arkadaşlar yorumsuz bırakmayın lütfen; ama kaba ve rahatsız edici kelimeler ve konularda da yorum yazmayın !
-Yorumlarınıza en kısa zamanda hep cevap vermeye çalışacağım :)

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *