Film Yorumu || Ek Villain (Kötü Bir Adam)

Merhaba sevgili okur :)) 

Bugün sizlere izleyeli neredeyse aylardır olmuş olsa da yorumlamak istediğim bir Bollywood filmi olan Ek Villain (Kötü Bir Adam) 'ı yorumlayacağım. Zaten Hindistan yapımı dizi ve film izleme kararı alırsanız muhakkak dram izleyin derim çünkü ben aşkı onlar kadar başarılı işleyen bir yapım görmedim daha. Temiz ve dramatik aşk hikayeleriyle ve de eğlenceli danslarıyla, filmlerinde ki aşk klipleriyle tamamen film sektöründe kendilerine has bir duruşları var ve yakın zamanda başarızlığa uğrayacaklarını pek sanmıyorum :)) Şunu da belirtmekte fayda var, Hint filmiyse kesin saçma sapan danslar, abartılı komiklikler veya iki-üç saatlik film mi olur çok uzun diye önyargıyla yaklaşmayın zira bunlar belli bir kesim filme ait durumlar. Her şey gibi Bollywood da kendini modern çağla güncelliyor ve buna paralel olarak çok başarılı yapımlar ortaya çıkartıyor. Sakın klişe düşüncelerle yaklaşmayın çünkü gerçek şu ki bizim sinemamızdan çok daha başarılı bir durumdalar ve dünya genelinde büyük bir kitleye sahipler :) Bolly ile ilgili düşüncelerim bitti, filme geri dönelim:
Ayrıca eğer aşırı ayrıntılı bir şekilde bu filmle ilgili bilgilenmek isterseniz şuraya bir TIK alayım :))

Filmin hikayesi: Aksiyon ve gerilim türünde bir film olan Ek Villain, bir intikam hikayesini ve iyiyle kötünün arasındaki çizginin belirsizleşmesini anlatıyor.
Guru (Sidhart Malhotra), Prahlad adında bir politikacı için çalışan sessiz görünüşlü ama oldukça acımasız bir gençtir. Karanlık geçmişi Guru' yu rahatsız etmekte, onu geceleri uyutmamaktadır; ta ki Aisha Shraddha Kapoor) adında bir kızla tanışana kadar. Aisha' ya aşık olan, ve ona evlenme teklif eden Guru, tüm hayatını ona göre yeniden düzenlemeye de hazırdır. Hatta işinden istifa eder, ve Goa' dan ayrılarak Mumbai kentine yerleşir; tek isteği yeni bir hayata başlamaktır. Tam her şeyim kusursuz gittiği bir anda, Aisha bir saldırıya kurban gider. Hayatının karardığını hisseden Guru, intikam duygusuna hakim olamamaktadır. Guru bu duygunun peşinden gidecek, ve hem Aisha hem de kendisi hakkında hiç bilmediği şeyler keşfedecektir.


Yorumum: Bu film benim izlediğim ilk Bollywood (Hint) filmi oldu ama zaten izlemeye başlama sebebim (her zamanki gibi) filmin şarkıları oldu. Sonra o şarkıların kliplerini izledim ve dedim ki benim bunu izlemem gerek.
Öncelikle bu filmin farklı olma sebebini söyleyeyim. Film kendi içinde iki parta ayrılıyor: Aisha ve Guru nun hikayesi ve Guru nun intikam aşkı şeklinde. Ama bunlar arasında ki geçiş yumuşak ve sürükleyici. Her ne kadar filmin başında -konusunda da okuduğunuz gibi- Aisha öldüğü için kafanız karışsa da, olaylar belirli bir akış içinde düzenlenmiş olduğundan, filmi yakalamak zor olmuyor.
Ama bu filmi özel kılan temel özellik bunlardan hiçbiri değil, bu filmi özel kılan şey: adından da anlaşılabileceği üzere bu 'Kötü Bir Adam' ın hikayesi: yani Guru Purohit in. Filmin daha başındayken badboy kalıbının canlanmış hali olan Guru, karakteriyle tanışıyorsunuz. Ama öyle böyle değil, cool dövme, kötü geçmiş, acımasızca mafya için adam öldürme ve herkese 'fazla yaklaşma' uyarısı atan ölümcül bakışlar gibi muhteşem bad boy özelliklerin hepsini taşıyan bir karakter. Eh malum, kendisini canladıran oyuncu Sidhart Malhotra da yakışıklı bir adam olunca ve de karakteri çok güzel yaşattığı için karakter sizi tüm karanlığıyla içine çekiyor. Ve film her ne kadar ilk izlenimde Aisha ve Guru nun hikayesi gibi görünse de bu aslında kötü bir adam olan Guru nun karanlık hayatının ve geçmişte yaptıklarıyla değişiminden sonrasının arasındaki ince çizginin hikayesi. Bu nedenle 'Aaa Aisha neden ölüyor', demeyin :)

Hazır adı geçmişken haydi bir de Aisha dan bahsedelim: Aisha (Shraddha Kapoor) bayaa bir güzel, hayat dolu, tatlı kelimesinin can bulmuş hali bir kız. Onu sevmemek resmen imkansız bir durum o kadar yani. Bunda elbetteki Aisha yı canlandıran Shraddha nın da oyunculuğunun katkısı büyük. Kız resmen oynamamış, yaşatmış Aisha yı. Hele ki filmdeki sonunun kurgusunun müthişliği ile onun yüzünde ki o ifade birleşince ben duygu patlaması yaşadım.

Film, genel bir temayla gerilim ve aksiyon içerikler barındırıyor ama ilk yarıda sürekli flashbackler aracılığıyla Asiha ve Guru nun tatlı ve mutlu dünyasını tanıyorsunuz ki bu da bambaşka bir boyut. Hikaye nasıl mı başlıyor? Yine Guru karakol da polis tarafından soruşturmadayken o esnada iyilik meleği Aisha, etrafa tüm pozitif enerjisini yayarak içeriye giriyor. O esnada Guru yu görür ve onun dilek defterinde ki listenin son maddesi için gereken kişi olduğunu anlıyor. Ve film de aslında o son madde çerçevesinde ilerliyor: Save A Life. (Bir hayat kurtar)

Hazır konusu geçmişken, spoiler vermeden -mümkünse- şu Aisha nın dilek defterinden bahsedelim. Bazı sebeplerden ötürü -izleyince anlarsınız- Aisha kendine yapmak istediklerinin bir listesini yapıyor ve bunları da bu defterde tutyor. İşin güzel kısmı ise bu dileklerin gerçekleştiği sahneler. Ben romantik bir izleyici olduğum için hepsini de izlerken içim gitti.




DAYANAMAYACAĞIM SPOILER VERECEĞİM DİKKAT!!!


Ya Guru o dilekleri ne güzel gerçekleştirmeye çalıştı birer birer. Hele ki kar yağdırması!!! Dedimki adam senden bu dünyada üretiliyormu???? Ayrıca bir hayat kurtarma dileğini, Aisha nın Guru için yapması aynı şekilde en sonda Guru nun da o küçük çocuğa bunu uygulaması baya bir ağlamama neden oldu diyebilirim.





SPOILER BİTTİ:))


İzlerken film insanı duygudan duyguya sokuyor ve sürekli ne diyeceğinizi şaşırır hale geliyorsunuz. Bu da izlenitesini arttırıyor filmin tabikii de :)
Filmin ikinci partı ise bambaşka bir olay, resmen insanın dünyasını allak bullak hale getiriyor. Öncelikle ikinci partın ana karakterleri artık Aisha ve Guru değil, konu masalsı bir aşk değil. Artık konumuz, iki tane kötü adamın sevdiği kadınlar için yapabilecekleri ve korkunç saplantıların, intikam ateşiyle çarpışması. Karakterlerimiz ise Guru ve Rakesh. Rakesh in hikayesi ise bambaşka bir olay, insan hem şaşırıyor, hem ürperiyor, hem de adamın beyninin işleyiş tarzına hayran oluyor. Kendine has bir imzası olan ve bambaşka iki karakteri oynayan bir kötü; Rakesh. Şansı hep yaver gitmişti ta ki ayağı, Guru ya takılana kadar. Ve bana güvenin, düşüşü gerçekten sert oluyor ama yine de ayağa kalkmayı başarıyor ve artık olayların rengi değişiyor.

Sizlere daha fazla -çok daha fazla- ayrıntı vermek isterdim ama spoiler vermiş olacağım gerek yok. Bitirmeden önce genel düşüncelerimi toparlamak gerekirse, bu film bence özel bir hikayeye sahip. Yani filmde o kadar çok semboller ve farklı hikayeler, durumlar var ki insan bunların birleşip böyle bir bütünü nasıl oluşturduğuna şaşırıyor. Ama perdenin arkasındaki isimler o kadar muhteşem kurgulamış ve yansıtmış ki bunu her şey birbirine bağlı ve aynı zamanda da bağımsız olabilmeyi başarmış. Ama bu yine de insanı aklını bulandırıp, yormuyor aksine heyecanla bir sonraki sahneyi izlemenize sebep oluyor.

Veee son olarak şunu da hatırlatmak gerekirse: FİLMİN MÜZİKLERİ MÜTHÜŞŞŞ.... Yani ben kefilim, muhakkak filmi izleyin, doyamayacaksınız şarkılarına. Zaten birçok ödül almayı da başarmış şarkılardan bahsediyoruz burada ona göre!!!! ;)

















Artık puanlama zamanı: Elbetteki bu kadar övdüğüm bir filme helalinden 9 puan :))





Bugün de hayatınızda bol bol hayaller ve kitaplar olması dileğiyle...


!!!Bu yazıyı "Bir Hayalperestin Kütüphanesi" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, iznim olmadan alınmış, ÇALINMIŞTIR!!!

Yorumlar

  1. bu filme ben de bayılmıştııım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle miii? Aynı düşünüyoruz demekki :) Önerdiğin başka bollywood filmi varsa alırım canım :)

      Sil

Yorum Gönder

- Arkadaşlar yorumsuz bırakmayın lütfen; ama kaba ve rahatsız edici kelimeler ve konularda da yorum yazmayın !
-Yorumlarınıza en kısa zamanda hep cevap vermeye çalışacağım :)

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *