Kitap Yorumu || İşgalci (Alienated # 2) - Melissa Landers

Kurgusuna ilk kitapta hayran kaldığım ama ikinci kitabını erkenden almış olmama rağmen çok geç okuduğum Yabancı Serisi bakalım İşgalci kitabıyla benim hayal dünyamı da işgal edebilmiş mi?



Baskı Tarihi: Haziran 2015
Sayfa Sayısı: 432
Orijinal Adı: Invaded
Çeviri: Demet Orhan
Yayınevi: GO!
Kitap Kitabın Türü: Roman, Fantastik, Edebiyat

UZAYLILAR İNSANLARLA İTTİFAKA HAZIRLANIYOR.

Bu kez de Dünyalı Cara Sweeney, L’eihrlilerin konuğu. L’eihrli erkek arkadaşı Aelyx’i, iki gezegen arasındaki ilişkileri yoluna koymak için, Dünya’ya gönderdikten sonra yabancı bir gezegende bir başına kalan Cara’nın etrafı onu istemeyen klonlarla çevrilmiştir. Hatta Aelyx’in evcil hayvanı bile ondan nefret eder. Yeni hayatına uyum sağlamak için her yolu deneyen Cara, çok geçmeden bu gezegende Aelyx ile mutlu olup olamayacağını sorgulamaya başlar. 

Dünya’daki Aelyx’in durumu da Cara’nınkinden farklı değildir. Birbiri ardına düzenlenen suikastların hedefindeki Aelyx, Dünya-L’eihr ilişkilerini güçlendirmek için yoğun bir halkla ilişkiler kampanyası yürütmeye çalışır. Dünya hükümetlerinin vatandaşlarından gizlediği küresel su krizine çözüm getirecek teknoloji L’eihrlilerin elindedir ama bu teknolojiyi Dünyalılarla paylaşmaları ancak ittifak kurmalarıyla mümkündür. Ama her iki taraftan da yükselen itirazlar ve ittifakı baltalayacak şiddet eylemleriyle Cara’nın da Aelyx’in de işleri hiç de kolay değildir. 

İki genç âşık, bir yandan gezegenlerinin geleceği için canla başla mücadele ederken bir yandan da birbirlerinden sayısız ışık yılı uzakta ayrılık acısına katlanmaya çalışır… ta ki dünyalarına yönelik bir tehdit onları yeniden birleştirene dek.


YORUMUM: Ben ilk kitapta yeni tanışmış olduğumuz ileri seviyeli teknolojiye sahip L'eihrlilere
bayılmıştım ve ben de -gururla söylüyorum- bir L'özenti olmuştum. Bu kitapta çatlak karakterimiz Cara Sweeney (ya da L'eihrlilerin deyimiyle Cah-ra), ayrıntılarını çok merak ettiğimiz L'eihr gezegeninde biz insanları temsilen yaşamaya başlıyor ve merak ettiğim her şeyi sağolsun deneyimliyor. Açıkçası farklı bir gezegeni okumak ve tasvirlerle keşfetmek çok eğlenceli bir deneyim. Bu nedenle yazarın anlatımdaki ve hayal gücündeki muhteşemliğe diyecek kelime bulamıyorum. Anlatım bize hem Cara dan hem de Aelyx den haber ettiği için çok uygun ve akıcı olmuş yine.


İlk kitap yarım bittiği için bu kitap hem Yabancı da ki sorularımızı cevaplıyor hem de yerine bir çok yeni soru bırakıyor. Yani ne diyeyim sonum meraktan olacak bu gidişle ^^. Sürekli bir olay oluyor ve bu olay beraberinde büyük bir gizemi sürüklüyor. Bir de bakmışsınız kendinizi sürekli değişen bir tahmin havuzunda bulmuşsunuz. Yazar o kadar zekice kurgulamış ki bu kitapta ki olayları; sürekli olarak doğru tahmin ettiğinizi düşünürken aslında başka bir durumda olabileceğini farkediyor ve bu sefer kafanızda olayların şeklini değiştirip duruyorsunuz. Bu şekilde benim psikolojimle oynadığı için yazara minnetlerimi sunuyorum ;)





Bu kitapta yeni tanışacağımız karakterler ve ilk kitapta yeterince tanıyamayıp, bu kitapta daha iyi tanıyacağınız karakterler de yine mevcut. Ve inanın ben yine bir yan karakter bağımlılığına tutuldum. Kim mi o karakter? Aslında kim değil, kimler demek gerekir: Öncelikle David, okumayanlara sesleniyorum, bu karakter tam olarak şeytan tüyüne sahip bir karakter. Ama o da beklenmeyen şeylerle geliyor bize. İkinci favorim: Jaxen, inanın ben bu karakteri ilk kitabın sonundan beri merakla bekliyorum. Tam bir Joker karakterdi arkadaş. Üçüncü: Cara nın ağabeyi Troy, bu karakteri ilk kitaptan iyi biliyoruz ama bu kitapta Troy da Cara gibi L'eihr da olduğu için baya bir tanımak zorunda kalıyoruz :D Bunlar favoriye oynayanlardı ama daha yine bir çok karakterle tanışıyoruz bu kitapta.



Spoiler Vereceğim Dikkat:


Şimdi hazır konu karakterlerden açıldı bu konu da içimde kalanları söylemezsem ayıp olur :D Öncelikle Jaxen karakteri ben de klasik bir Dante Materazzi etkisi yarattı. Ve benim için kesinlikle bir sempatik kötüydü. İlk önce ölmesi üzerine yazara gıcık olsam da o da aynı Aelyx gibi ölümden dönünce itiraf ediyorum mutlu oldum. Ama yine de bu kitapta değilse bile bir sonraki kitapta büyük ihtimalle ölecek marjinal kötü karakterimiz. Yani bence insanlıkları aşırı seven ama koltuk sevdasına ve eski yönetime karşı çıkma içgüdüsüne karşı da koyamayan bir karakter o. Ayrıca Cara ya da olan düşkünlüğü de psikopatçaydı baya. 

Beni çok şaşırtan Jaxen in tatlı ama kötü olan lihan ı -yani L'eihr dilinde ruh eşi gibi bir şey- Aisly karakteriydi. Yani onlar yıllar yıllar öncede birlikteymiş ve ölünce klonları olarak hayat bulmuşlar ama kardeş olduklarını hep sandığım için böyle bir olasılık aklıma hiç gelmedi.


Aşırı tuhaf ve acımazsızca bir durum ise Asker, süper tatlı komik bir yan karakter olan David idi. Hatırlarsanız ilk kitapta Eron adlı iyilik meleği bir karakter vardı ve ölmüştü. Üstelik Syrine ona aşıktı. Zaten onun ölümü benim açımdan çok üzücü olmuştu. Bu kitapta yeni bir sayfa açayım dedim bir de baktım ki süper eğlenceli iyi kalpli ama hasta olan bir karakter girmiş kitaba. Evet David den bahsediyorum ve Syrine ile birbirlerine aşık olmaları ne yalan söyleyeyim süperdi. Ama sonra yazar ne yaptı? Onu da gereksiz yere -aslında Aelyx i kendi düşürdüğü durumdan kurtardı- öldürdü. Ne var biliyor musunuz böyle durumlarda yazara o kadar gıcık oluyorum ki!! Önce David kötü biri sandım heyecan tavan tabii. Sonra baktım ki iyi biri imiş yine de tamam dedim ve BAM!! Adam öldü! Bu Syrine de bir lanet var demek ki ama yine de bu o kadar saçma bir durum oluşturdu ki duygusal kargaşa yaşıyor okur o esnada.

Troy ile Cara arasındaki kardeşlik ve Troy un korumacı abi tavırları falan çok hoştu yaa bir an için keşke benim de abim olsaydı demedim değil yani. Hele bir de Troy un Aelyx in kardeşi(?) olan Elle ye olan zaafı çok komikti yaa. Yani tam bir hödük ama yine de iyi bir hödüktü diyebiliriz bence Troy' a :)




SPOİLER SONU:


Bilen bilir ben Cara nın itici arkadaşı Tori den nefret edip, gereksiz bulurdum. Kendisine bu kitapta da az bir yer verilmiş ama yani ne gerek vardı ki? Yine sevimsiz geldi bana doğrusu. Kitapta ki en zor karakterlerden biri de Aelyx in L'eihr daki bulunan ve Cara yla baya bir olay yaşayan evcil hayvanıydı. Ayy yani buna mı takıldın diyebilirsiniz ama beni çok güldürdü yaa.

Ana karakterlerimize dönelim biraz da. Yavrucaklar uzaktan ilişki tabirini dibine kadar yaşadılar ki bu uzaklık bilmem kaç ışık yılı :D Rekorlar kitabına girer bu kadarı. Tabi bu mesafenin zorluklarını da yine dibine kadar yaşadılar. Neyse ki zeki L'eihrliler iletişim küresi diye bir aygıt icat etmişler de sevenler iletişim problemi yaşamıyor.

Cara bu kitapta işte Dünyalı olmanın farkları neymiş gösterdi bir güzel. Hem aşırı tepki veren, iyi bir mizah anlayışına sahip olan ve çikolatanın kıymetini iyi bilen bir karakter olması sayesinde Cara yı hep sevmişimdir. Bunun aksine bana hep biraz sıkıcı ve soğuk gelen Aelyx ise kendini bana o kadar sevdiremedi. Tamam kimse Aelyx den bir Patch Cipriano olmasını beklemiyor ama mesela Daemon Black de bir uzaylı ama bu L'eihrlilerin yaklaşık bir 15-20 katı daha manyak. Yine de Aelyx in de tarzı böyle işte ne yaparsın diyerek alışmaya bakıyorum. Yine de Dünyadaki davranış ve düşünce şekline bakınca dedim ki: 'Tamam bu da bizden olmuş. Hayırlı uğurlu olsun' :)

Şu Yazgı adlı kutsal konsey ve oranın en genç iki üyesi Jaxen ve Aisly de bana Twilight taki Volturi ile Jane ve Alex i hatırlattı. Yani okuyunca sizde farkedeceksiniz. Sadece yazgı daha iyi kalpli bir kurum :)

Kişiler anlatım böyleydi gelelim fantastik olaylara. Şimdi ben spoiler veremeyeceğim için çok bir şey söyleyemeyeceğim ama şunu söyleyeyim: olaylar kesinlikle tahmin edilemez derece de şaşkınlık veriyor ve heyecanlanmaktan başka hiç bir şey yapamıyorsunuz. Bazı olaylar öyle olmuştu ki sırf gizem ve gerilim vardı ve bu da eğlenceli kılan bir özellikti. Bunun garantisini verebilirim, belki ilk kitap sıkıcıydı biraz ama bu kitaba kesinlikle değer :) Hatta okumayanlar için küçük bir sır vereyim: bu kitapta yeni bir ırkla tanışma olasılığınız olabilir.



Spoiler Vereceğim Dikkat:


Cara nın şu meşhur Sh'ovah törenine katılıp, bir insan olduğu için aşırı utanıp bozarması hem komikti hem de böyle bir törenin varlığından haberdar olmak tedirgin ediciydi. Yani ne bileyim, çifte vatandaşlığa değer mi bilemedim ;D :D

Ayrıca beden eğitimi dersi ve hocanın gıcık olması olayı anladım ki evrensel bir 
Bu kitap ta da Cara nın deyimiyle 'Şeytan' oldukça acımasız bir öğretmen olsa da yine de kitabın sonunda işe yarar biri olduğunu kanıtladı bizlere :)

L'eihr da bazı özel güçleri olan insanların olması da çok havalıydı. Ayrıca Jaxen ve Aisly nin hafıza silme oyunları, Aribollü sanarken özel klon çıkmaları falan müthişti. Yavrucak bir de darbe yapmaya çalışıyordu. Hem genç hem deli :) Ama yazarın onu öldürmemiş olması çok iyi oldu çünkü bence dönüşü muhteşem olacak.

Ve bence en büyük olayda Cara nın sonunda insanları ve kolonideki hayatı temsilen artık Yazgı dan biri olması yani ne bileyim waoww. Aelyx, seni şanslı hergele :D Bir de L'eihrliler -özellikle Dahla diye gıcık bir kız ve onun arkadaşları- Cara yı sevmiyorlarken artık onun himayesinde olmaları işte bu eden bulur mantığıyla işleyen bir durumdu. 

Ariboller, artık yeni merak kaynağım ve eminim ki bir sonraki kitapta onlarla ilgilide birçok şey olacak ve ben bunu sabırsızlıkla bekliyorum. Bunun haricinde Jaxen kesin onlarla bir ortak payda da buluşacak ama yine de bu karakteri seviyorum ben :|

Kitapta kimliği belirsiz kişilerce Cara nın ve Aelyx in başına sürekli kötü bir şeyler gelmesi çok gizemliydi ve ben de elbette Cara nın başına gelenlerden Jaxen i suçladım ama Aelyx in başına gelenlerden de onun suçlu olabileceği aklıma gelmezdi. Çok etkilendim, ama yine de olan yine eğlenceli bir karakter olan David e oldu :(

Son olarak bana ilginç gelen ne kadar gelişmişlik olursa olsun uzay da bile el hareketi ve sözlü hakaretler olması bana hem komik hem ilginç geldi yani yazar bunu değişik bir kafayla düşünmüş olsa gerek.




SPOİLER SONU:


Kitapta ki en etkileyici şeylerden biri de müthiş gezegen tasvirleriydi. Yani bana kalırsa en iyisi ve eğlencelisi insanlık ve Dünya ama L'eihr da oldukça huzurlu ve düzenli bir gezegendi. Ama ne bileyim teknoloji fazla gelişince özgürlük kısıtlanıyor belli ki. Ama yazar aynı şekilde biz insanların da Dünya yı ne kadar hor kullanıp, zamanı değersizleştirdiğimizi göstermiş ki hepsi de doğruydu bence.

Olayların merkezi yine Amerika (klişe) ama en azından yine de kitapta L'eihrliler ile olan ittifak anlaşmasının diğer dünya ülkelerinin onayından geçtiğini de sürekli vurgulamış ve yine bu da bir şeydir dedim. Ama ne bileyim ben uzaylı olsam dünya üzerinde Disneyland la falan ilgilenirdim. En azından oldukça ilginç ve enerjik bir yer ;)

Oh be söyleyeceklerimi söyledim de kurtuldum yoksa içimde kalacaktı. Sayın okurlar uzun lafın kısası yazar bu devam kitabını, ilk kitaptan daha mı güzel yazmış? Evet, kesinlikle. Bence eksik yönler var mıydı? Her şeye rağmen, evet. Diyor ve puanımı veriyorum:


PUANIM :P







Bugün de hayatınızda bol bol hayaller ve kitaplar olması dileğiyle...


!!!Bu yazıyı "Bir Hayalperestin Kütüphanesi" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, iznim olmadan alınmış, ÇALINMIŞTIR!!!




Yorumlar

  1. Merhaba yeni keşfettim ve takibe aldım bende beklerim😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar hoşgeldiniz:)) Elbette bakarım:))

      Sil
  2. Ben de aynı durumu serinin 3. kitabında yaşıyorum. Ama başarılı bir bilimkurgu serisi olduğu için galiba tekrardan okuyacağım. Sen de tekrardan okursan haber ver beraber okuyalım :))

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

- Arkadaşlar yorumsuz bırakmayın lütfen; ama kaba ve rahatsız edici kelimeler ve konularda da yorum yazmayın !
-Yorumlarınıza en kısa zamanda hep cevap vermeye çalışacağım :)

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *