Kitap Yorumu || Kalbimin Tek Sahibi (The Medieval Plantagenet Trilogy # 1) - Virginia Henley

Herkese Merhabaaa😄 Bugün aslında okuyalı bir-iki haftadan fazla olmuş olan ama yine fotoğraf çekme kısmı yüzünden oyalandığım Kalbimin Tek Sahibi'ni yorumlamaya geldim. Kitabı pdf okudum çünkü Koridor artık historical basmıyor😥

Kitabın konusu mistik efsanelerle büyümüş olan masum, platin saçlı, menekşe gözlü bir güzellik tanrıçasını andıran, kralın üvey torunu Jasmine ile başarılı bir savaşçı olan şeytan kadar tehlikeli ve karşı konulamayacak kadar yakışıklı olan Falcon de Burgh 'ün karşılaşıp, yaşanan olaylarla aralarında oluşan nefret-tutku ilişkisinin şekillenmesi üzerineydi diyebiliriz. 

Yorumum: 6/10 
Daha önceden yazarın Kalp Hırsızı adlı kitabını okumuş ve çok beğenmiş biri olarak (yorumunu blogumda bulabilirsiniz), bu kitaptan beklentim çok yüksekti zira diğer kitapta da mistik olaylar ve Bruce dönemi müthiş bir şekilde harmanlanmış ve ortaya harika bir kitap çıkmıştı. Haliyle bu kitabın güzel olacağından emindim. Ama maalesef bırakın güzel olmayı resmen ağlattı beni. Öyle ki zar zor bitirdim, ama yazarın bir önceki kitabına olan sevgimden de sürekli dur, bekle güzelleşecek kitap, şimdilik mantıksız da olsa her şey toparlanacak diye ümit ede ede okudum. Ve bir noktadan sonra toparlandı da. Ama yaklaşık 250 sayfadan sonra😤. Yani kitabın ilk yarısından fazlası o kadar saçma olaylar ve itici karakterlerle doluydu ki normalde empati yamaya çalışarak okuyan ben bile katlanamadım bazı noktalarda. Öncelikle ana erkek karakterimiz olan Falcon çok itici ve boş bir karakterdi. Saçma bir ısrarcılık ve zorbalıkla ilerledi hikaye boyunca ama dönem itibari ile anlayış göstermeye çalıştım ona karşı(😒). Yine de onun değişimini izlemek güzeldi hakkını yemeyeyim.

Ama rüya ortamında yaşayan kızımız Jassy o kadar (affedersiniz) aptaldı ki tahammül edilebilinecek gibi değildi. Tamam, erkeklere düşman büyüdün, onlardan nefret ediyorsun ama o zaman neden durduk yere birden değişti bu fikrin? Evet o kadar olay oldu ama yine de hiçbir şekilde Jasmine yavaş yavaş değişmedi bence. Direkt bir anda değişti. 😞

Komikti ama akıcı değildi olaylar. Hele bazı olaylar vardı ki akıllara zarar😨. Kitapta ki en güzel şey belki de saray iç yüzünü tüm pisliğiyle göstermesi oldu diyebilirim. O kadar ki bir noktadan sonra otomatik olarak tiksinip, kitabı elinizden bırakıyorsunuz. Ama kesinlikle başarılı işlenmişti.👌 Başta da dediğim gibi olaylar 250 sayfadan sonra güzelleşiyor. Cidden okuması katlanılabilir bir historical romanına dönüşüyor. Eğlenceli, tatlı olaylar ve diyaloglar başlıyor. Ama yine de o 250 sayfa epey bir puan kırmama sebep oldu. Belki de hakkı 8 iken 6 almış oldu benden. Ah be Virginia ne diye yaptın böyle bir hatayı. Benim bu kitap ile ilgili söyleyeceklerim bu kadardı. 2018 'den önceki son yorumumla birlikte herkese yeni güzel yıllar diliyorum!!!

Yorumlar

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *